john locke'un annesi emily locke ile benjamin linus'in annesi emiliy linus'un aynı kişi olduğunu düşündüm bir an. Tam "Durun siz kardeşsiniz birbirinizi öldüremezsiniz" diyecekken fiziksel ayrım (bir tarafta kızıl saçlar, kahverengi gözler ve çiller diğer tarafta mavi gözler, kumral ve beyaz bir ten) dikkatimi çekti.
Ayrıca önce Locke doğduysa ve sonra Benjamin doğduysa daha sonraki bir tarihte Emily Locke'nin yaşlanmış halini de gördük (babası ile anlaşıp son bir kez locke'ı kandırmak için, hani açık otoparktaki kızıl saçlı kadın) -ki Benjamin'in annesi, Benjamin'i doğururken ölmüştü (Zaten dizide Benjamin ismi seçilmesinin sebebi de Yakup (Jakob) Peygamber'in 12.ve son oğlu Bünyamin (Benjamin, Benoni-yarmin) doğarken annesi ölmüştür. (bkz: bünyamin/#13083166)Neyse İsrailoğulları tarihine gene fazla girmeyeyim. Adada zamanın yavaş işlediği kesinleşti. Bunun en bariz kanıtı boğazı kesilerek ölen Doktor'un hikayesi.
Ben dayanamayacağım ve gene İsrailoğullarının hikayesine döneceğim. Kısaca özetleyeyim. Firavun'un Mısır'ında köle olan İsrailoğulları, Musa Peygamber sayesinde Firavun'dan kurtulmuşlar ve kendilerine vadedilen topraklara gitmek için Mısır'dan Filistin'e doğru yola çıkmışlardı. Musa Peygamber Tur Dağı'na Allah ile konuşmak için çıkmıştır. Yerine de vekil olarak kardeşi Harun (aaron) Peygamber'i bırakmıştır. Bu sırada azıtan Yahudiler bir buzağıya tapmaya başlarlar ve Allah'a isyan ederler. Allah da onları cezalandırmak için çölde 40 yıl dolaştırır. Fakat gökten kudret helvası ve bıldırcın (gokten ekmek ve et yagmasi - gökten Dharma çikolataları ve fıstık ezmesi yağması) ile besler ve aç bırakmaz. Ne kadar dolaşırlarsa dolaşsınlar vadedilen toprakları 40 yıl bulamazlar. (Lost'taki 1960-2000 arasında olanlar) en sonunda Yuşa Peygamber (yeşua) zamanında vadedilen topraklara girebilirler. Bayağı benzerlik oldu. Özellikle karakter ismi ve genel çerçeveli olay seçiminde. dağıldık toparlayalım.Sezon finali yaklaşırken;
- Bir dönem manastır-rahip göndermesiyle Desmond'umuz Penny'sine gene kavuşamayacak ve zaman tünelindeki mektuplaşmaları, pardon mesajlaşmaları devam edecek, aynen Faraday'ın faresi (bkz: eloise/#12752624) göndermesindeki hikaye gibi.- Charles Widmore adanın taşınması üzerine gene adaya sahip olamayacak -ki adamın amacını hala anlayamadım. Her iki taraf da adayı dünyadan gizlemeye uğraşıyor.
- Kurtulanların pişkinliklerini anlayabilmiş değilim. Bu kadar birbirine bağlı insanlar adadan kurtulduktan sonra hiç geri dönmek istemiyorlar. Sanki geride hiç bir şey kalmamış gibi (kafayı sonradan çizen jack hariç. Onun da ilk zamanlardaki tavırları gayet rahat. ya geridekilerin çok mutlu mesut olduklarını ya da öldüklerini düşünüyorlar. yani sanki ada saklanarak ebediyen charles widmore'dan kurtuldu ve adada kalmak isteyenler kaldı ya da hepsi öldü gibi rahatlar)- Alim ve bilgin Danyal Peygamber pardon izleyici dostu Daniel Faraday sayesinde ada hakkında daha da çok şey öğreneceğiz.
- Adada olabilecek kötü bir şeyi engellemenin yolu. Olay adada gerçekleştikten sonra gerçek dünyaya gidip olaya sebep olan şeyi değiştirmek. Yani the 4400 ve Terminator The Sarah Connor Chronicles'da olduğu gibi 'gelecekteki savaşı geçmişte vermek' hani geçmişe gidip Charles Widmore'ın yatak odasında bile kıstırabilirsin ama öldüremezsin çünkü o geçmişte ölürse senin oraya gitme olayın da saçma olur, yani ölmeyeceksen kafana silah dayasan bile silah patlamaz, öldürmeyen ada öldürmüyor işte. Adayı da zamanda küçük oynamalar yaparak saklayabilirsin, yerini değiştirebilirsin.